Araştırmaya göre, beyaz yaka çalışanlar açısından evden çalışmanın ne kadar süreceği konusundaki belirsizlik, ilk döneme göre 22 puan azaldı.
644 beyaz yakalı çalışan ve 260 insan kaynakları (İK) yetkilisinin katıldığı “Koronavirüs ve İş Hayatı” araştırmasının sonuçları, hem İK yetkililerinde hem de beyaz yaka çalışanlarda benzer düzeylerde olan salgınla ilgili endişe seviyesinin, üçüncü dönemde de azalma eğilimini koruduğunu gösterdi. Diğer yandan her iki kitlenin de son dönemde mavi yaka çalışanlara göre daha az endişe duymaya devam ettikleri dikkat çekti.
TEDİRGİNLİK AZALDI
Salgın nedeniyle şirketlerinde evden çalışma önlemi alınan beyaz yaka çalışanlardan; bu esnekliğin önümüzdeki dönemde kalıcı olmasını talep edenlerin oranı ikinci dönemde 13 puan düşüş gösterirken, üçüncü dönemde de bu seviyeyi korudu. Araştırmada, evden çalışmanın kalıcı olması konusunda kararsız kalanların oranının ikinci döneme göre 5 puan artması dikkat çekti. Bu durum, çalışanların sürekli evden çalışmak yerine, belirli günlerde evden çalışılan modellere daha sıcak bakabileceğine işaret etti.
Diğer yandan, ofise geri dönme konusundaki tedirginlik düzeyi İK yetkililerinde yüzde 47’den yüzde 34’e, beyaz yaka çalışanlarda ise yüzde 54’ten yüzde 41’e gerileyerek üçüncü dönemde de azalma eğilimini korudu. Bu durum, sürekli evden çalışma sisteminin kalıcılığı konusundaki istekliliğin azalmasını açıklar nitelikte.
Araştırma kapsamında; İK yetkilileri ve beyaz yaka çalışanlara önümüzdeki günlerde salgının çalışma şekillerini nasıl etkileyeceği de soruldu. Beyaz yaka çalışanlar ile İK yetkililerinin “Salgının birçok sektörde sert bir etkisinin olacağı” yönündeki düşüncelerinin üçüncü dönemde de pozitif anlamda iyileşmeye devam ettiği görüldü. Bu oran, ilk döneme kıyasla İK yetkililerinde yüzde 63’ten yüzde 42’ye, beyaz yaka çalışanlarda ise yüzde 57’den yüzde 36’ya geriledi.
Evden/uzaktan çalışmaya uygun olan sektörler ve işler için salgın sonrasında da evden çalışma sisteminin devam edeceği yönündeki tahminler ise üçüncü dönemde de artışa devam etti.
10 ÇALIŞANDAN 6’SI EVDEN ÇALIŞIYOR
Şirketlerinde evden çalışma yöntemi uygulandığını belirten İK yetkililerinin ve beyaz yaka çalışanların her 3 dönemde de yüzde 27-28’i, sadece belirli günlerde evden çalışma yöntemini uygulayabildiklerini belirtti. Son dönemde, yaptıkları iş evden çalışmaya uygun olmadığı için iş yerine gittiklerini ileten beyaz yaka çalışanların oranı ise ikinci döneme göre 3 puan artarak yüzde 16 oldu.
İlk dönemden bu yana beyaz yaka çalışanların yaklaşık yarısı, evden çalışmanın verimliliklerinde bir fark yaratmadığını dile getirdi. Evden çalışmanın çok daha verimli olduğunu düşünen İK yetkililerinin oranı (yüzde 28) ikinci döneme göre artarken, evden çalışmayı daha az verimli bulan İK yetkililerinin oranı (yüzde 40) üçüncü dönemde de çalışanlardan daha yüksek olmaya devam etti.
İK yetkilileri için evden çalışmanın daha az verimli olmasının en önemi iki sebebi “Çalışma arkadaşları ile eş zamanlı iş yürütememek” ve “Evde odaklanmanın zor olması”, üçüncü dönemde de değişmedi. Beyaz yaka çalışanlarda ise önceki dönemde ilk iki sebep arasında yer alan “Çalışma arkadaşlarıyla eş zamanlı iş yürütememek” seçeneği yerini “Motivasyonum düşüyor” seçeneğine bıraktı.
KISA DÖNEM ÇALIŞMA
Şirketlerinin aldığı önlemleri değerlendiren İK yetkililerinin yanıtlarına göre, kısa dönem çalışma modeline geçildiğini belirtenlerin oranı üçüncü dönemde de artmaya devam ederek yüzde 50’ye kadar yükseldi. Koronavirüs sebebiyle şirketlerinde yıllık izin (yüzde 40) ya da ücretli izin (yüzde 23) kullandırılması konusunda önlem aldıklarını söyleyen İK yetkilerinin oranı da ikinci döneme göre artış kaydetti.
Araştırmanın 2. döneminde artış gösteren “Şirketlerinin çalışan sağlığına önem verdiğini belirten” beyaz yaka çalışan oranı, 3. dönemde 2 puan geriledi. Diğer yandan beyaz yaka çalışanların dörtte birinin, önceki dönemlerde olduğu gibi 3. dönemde de işverenlerinin çalışan sağlığına önem vermediğini düşünmesi dikkat çekti.